YAZARLIĞIN KUTSAL KİTABI

ŞENOL TOMBAŞ


HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI

Yazarlığın Kutsal Kitabı / Yaratıcı Yazarlık El Kitabı
( 2. Genişletilmiş Baskı)

• Yazarlık yaratıcılıkla birlikte tecrübe işidir. Bu kitap birikimiyle tecrübe, yani zaman kazandırır. Yazma ve yaratıcılık anlamında tıkanan insanların el kitabı olmayı amaçlamaktadır.
• Bu kitapta yazarlığa, yazara ve yazmaya dair olmayan bir konu yoktur.
• Bu kitap yazar adaylarının; yazarların, yazı atölyelerinin, edebiyat okurlarının el kitabı olmayı amaçlamaktadır. 
• Tüm konular örnekleriyle anlatılmıştır, bu anlamda örnek bir çalışmadır.
• Bu kitabın edebiyat konusunda cevabını veremeyeceği hiçbir soru yoktur.
• “Yazarlığın Kutsal Kitabı” çok kısa bir sürede ikinci genişletilmiş baskısını yapmıştır.
• Yazarlığın Kutsal Kitabı / Yaratıcı Yazarlık El Kitabı hangi konularda fayda sağlayacak? Yazarlık Atölyesinin ne olduğunu bilmeyenler ve çalışmaları hakkında bilgi almak isteyenler.  Yazmaya nereden başlayacağını bilmeyenler.  Yazar olmak isteyenler.  Yazarlığın yan eklileri ve faydalarını öğrenmek isteyenler. Yazma yolunda yeteneğini ve yaratıcılığını, gözlem kabiliyetini nasıl geliştireceğini bilmeyenler.  Nasıl üslup sahibi bir yazar olunur bilmeyenler. Yazar olmak isteyenler ve sadece yazarlık değil, yazarlık üzerine kuramsal düşünmek isteyenler. Nasıl yazılır ya da yazılmaz öğrenmek isteyenler. Hangi edebi türü nasıl yazacağını bilmeyenler. Kurgu gereçlerini bilmeyenler ve kurmaca yazarken tıkananlar. Edebiyat anlamında tekrara düşenler. Yazma kabızlığına tutulanlar. Şiir yazmanın püf noktalarını öğrenmek ve şiir hakkında detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler. Baskı aşamasında önemli olan hususları öğrenmek isteyenler. Bilinçli okuma yöntemlerini öğrenmek isteyenler. Edebi türlerin eleştiri ölçütlerini bilmeyenler için tam bir  Yazarlığın Kutsal Kitabı / Yaratıcı Yazarlık El Kitabıdır!..
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
Kitap Bilgileri:
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
Uzunluk: 24. cm.
Genişlik: 16. cm.
Sayfa sayısı: 612
ISBN: 978-605-73392-3-2
Baskı: Nisan 2024 / İkinci Baskı

Arka Kapak Yazısı:
Bilindiği üzere yazarlığın sınırlarını çizmek zordur çünkü hayatın tüm alanını kapsar. Fakat bu özgürlük hem zamanımızdan hem de emeğimizden çalar.  Yazarlığın Kutsal Kitabı bu anlamda sınırları çizen bir haritadır. Bu mukaddes Mürekkep Ülkesi’ne girmek için vizemiz; yetenek, hayal gücü, sabır, çalışmak, asla vazgeçmemek, aşk, istek ve teknik donanımdır. Bu kitap yolunu kaybetmişlere rehber, ilhamını kaybetmişlere de ilham olacaktır. Her bir sayfa Mürekkep Ülkesi’ne ulaşmaya vesiledir.  
Herkes bir birikim ile doğar kimi bunu tüketir, kimi de üstüne koyar. Yazar Şenol Tombaş kendini bildiğinden beri Mürekkep Ülkesi’nde işçidir. O, denizleri bile mürekkeple besler. Ömrü boyunca biriktirdiği mürekkep kokan yazarlık tecrübelerini bu kitapta tüm insanlarla paylaşmaktadır. Bu notların faydası atölyelerde defalarca tecrübe edilmiştir. Bu pratik alıştırmalar ve bilgiler sayesinde kestirme yolları öğrenecekseniz, böylece Mürekkep Ülkesi’ne hızlıca ulaşacaksınız. Bu anlamda eser, yazarlara hem el kitabı hem de Yazarlık Atölyeleri’ne de kaynak kitap olarak önemli bir boşluğu dolduracaktır. Bununla birlikte Yazarlığın Kutsal Kitabı tüm sanatseverlerin faydalanacağı bir eserdir. 
Kitap şiir tadında özgün örnekleriyle “örnek” bir yapıttır. Tüm konular estetikten taviz verilmeden anlatılmıştır. 
Yazı olmasaydı yazgımız da olmazdı. Hepimiz mürekkebi ezelde akmış kitabın sayfalarında dolaşıyoruz. Belki de bu sayfalar güneşin yaktığı günlerdir. Her şey zamana yenilir fakat Mürekkep Ülkesi’nin vatandaşı olan edebiyat eserleri ebediyetin sözcüleridir.
Her şeyin kutsalı vardır. Yazanlar için de yazmak kutsaldır çünkü emektir yazmak, çünkü ölümün bile öldüremediği kutsal bir ruhtur hakiki edebiyat eserleri. 
Yazarların mezar taşıdır kalem, ondan sonsuza dek bekler başucumuzda ve sürekli fısıldar sözlerimizi sonsuzluğa… O halde Yazarlığın Kutsal Kitabı hayırlı olsun!..

Kitaptaki Bölüm Başlıkları:
Yazarlık Atölyesi / 1. Bölüm
Yetenek ve Yaratıcılık / 2. Bölüm
Üslup / 3. Bölüm
Yazmak ve Yazarlık / 4. Bölüm
Kurgu ve Gereçleri / 5. Bölüm
Edebi Türler / 6. Bölüm
Edebi Akımlar / 7. Bölüm
Edebiyat ve Edebiyat Kuramları / 8. Bölüm
Bilinçli Okuma / 9. Bölüm
Eleştiri / 10. Bölüm
Sanat ve Sanat Psikolojisi / 11. Bölüm
Ekol Dergiler ve Dergicilik / 12. Bölüm
Din ve Estetik Kaygılar / 13. Bölüm
Şiir / 14. Bölüm
Baskı Aşaması ve Telif Hakları / 15. Bölüm

     

MÜREKKEP ÜLKESİ

ŞENOL TOMBAŞ

“Mürekkep Ülkesi / Öykü Yazdıran Öyküler!” Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları’ndan Çıktı!..
“Mürekkep Ülkesi” kitabı,  24 öykü ve minimal öykülerden meydana gelmektedir. Öykülerin yelpazesi çok geniş. Her öykünün sonunda bilinçli okuma için temel sorular ve ölçütler vardır. Böylelikle hem okuma seviyesini hem de yazma için bir öykü şablonu elde etmeyi amaçlamış bir eserdir.  
Yazar Şenol Tombaş bu öykülerde çok farklı anlatım teknikleri kullanarak anlatım sınırlarını zorlamış ve ortaya yeni birçok anlatım imkânı sunmuştur. Deneysel çalışmalar mevcut. Öykü türleri anlamında da çok geniş bir yelpaze mevcut. Yani; psikilojik, büyülü gerçekçi, korku, bilim kurgu, ütopya, skeç, minimal öykü gibi… İçerik/ tema her bir öyküde farklılık göstermektedir. Fakat özetleyecek olursak: Aşk, yüzleşme, birey ve toplum uyumsuzluğu. İdeal toplum. Batıl inançlar. Gelecek nasıl şekillenecek? Yazmak ve yazarlığın ideal dünyası, ütopya. Kadın cinayetleri. Ölüm ve yaşam. Ezen ve ezilen vb. konulardır.
Tombaş’ın üslubu çok akıcı; eğlenceli, ironi, tariz, teşbih, mübalağa, kara mizah gibi sanatları kullanarak başarılı bir anlatım yapmaktadır. Her bir öykünün düşüncesel bir derinliği var ve fikirler metne kurgu başarısıyla o kadar güzel yedirilmiş ki asla didaktik durmamaktadır. Sözün özü düşünceler meyvenin içinde vitamin gibi verilmiştir.
Kitap Hakkında Diğer Kısa Bilgiler:     
• Dünyada bilinçli okumaya ve yazmaya katkısı anlamında bir ilk!..
• Kitap hem bilinçli okumayı hem de bilinçli yazmayı hedeflemektedir.
• Okunan öykünün içerik ve yapı / biçim tanımlamaları üzerinden oluşan şablondan bambaşka bir öykü yazmayı amaçlamaktadır.
• Hem yazma hem de okuma seviyenizi görmenizi sağlamayı amaçlayan bir eserdir: “Mürekkep Ülkesi” Bu anlamda okumayla yazmanın kardeş olduğunu ispatlayan bir kitaptır.
• Yazarın aynası, kendi donanımını ölçebileceği bir eserdir. Edebiyat eserinde yapıtı içerik ve yapı/biçim olarak sökemeyen bir yazar, başarılı bir eser de inşa edemez, çünkü biçim gereçleri bilgi gerektirir. Böylelikle yazar adayı ya da okur, eksikliklerini görerek giderebilir. Daha bilinçli okumanın ve yazmanın kapılarını aralayabilir.  
•Mürekkep Ülkesi hem bir öykü kitabı hem de okur için inceleme kitabıdır.
Kitap Bilgileri:
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
Yazar: Şenol Tombaş
Kitabın İsmi: Mürekkep Ülkesi / Öykü Yazdıran Öyküler
Tür: Öykü
Uzunluk: 19.5 cm.
Genişlik: 13.5 cm.
Sayfa sayısı 224
ISBN: 978-605-73392-1-8

  1. Baskı: Nisan – 2024

 

     

YAĞMURLAR TUTUŞURŞA

ŞENOL TOMBAŞ

Sonunda Bu da Oldu: “Yağmurlar Tutuşursa” Şenol Tombaş’ın İlk Şiir Kitabı !..
Kitap Bilgileri:
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
Yağmurlar Tutuşursa / Yazar-Şair Şenol Tombaş
Tür: Şiir
Uzunluk: 19.5 cm.
Genişlik: 13.5 cm
Sayfa sayısı: 112 sayfa
ISBN:978-605-73392-2-5
1. Baskı: Nisan - 2024
Arka Kapak Yazısı:
Şiir hem yaşadıklarımızdan hem de yaşayamadıklarımızdan ortaya çıkar. Çoğu zaman söz üstatları, bir ömür sözleri elekten geçirerek şiiri inşa eder. Bu anlamda, şairin şiirlerinde; kâh metafizik derinlik, kâh sosyal duyarlılık kâh bireyin iç dünyası ve duygularının benzersiz bir dille anlatıldığına şahit oluruz. Tombaş’ın şiirlerinde, geleneksel motiflerin şiirlerinin ruhunu güçlendirdiğini ve incelttiğini görürüz. Bununla birlikte bazı şiirleri kahramanlığın manifestosu gibidir. Bu açıdan bakarsak bu şiirler bir medeniyeti şahlandırmaya yeter de artar. Onun şiirlerinde dile gelmeyen canlı-cansız varlık yoktur. Güzel şiirler ilhamın ilahi bir sesidir ve insan ruhuna giydirilen en güzel bedendirler.
“Bir vatan isterim ki Türk gibi tek hece,
Bölünmesin, ışıldasın, benzesin güneşe.
İhya olduk, inanmıyor muydun sen mahşere?
Öyle dirilelim ki ölüler de şahlansın!..”

     

Yayın Tarihi 2017
ISBN 6055014575
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 128
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 11 x 16.5 cm

Sultan II. Abdulhamid Han

Şenol Tombaş

TURNA YAYINLARI

Sultan Abdülhamid merhamet sembolü bir padişahtır. Eğer öyle olmasaydı dönemi daha çok kanlı hadiselere gebeydi.
Bir bakıma bu vahameti ustalıkla savmayı başarmıştır. Çocukluğundan itibaren iyi eğitim alan 34.padişah zekâ olarak o dönemin egemen güçlerine karşı çoğu kez galip gelmiştir. Bu bahsettiğim üst akılı hep üretmiştir. Fakat İkinci
Abdülhamid'in iyilik yaptığı insanların çoğu kendisine ihanet etmiştir. Bu kadar hainin olduğu bir yerde ayakta
durmak kolay değildir. Eğer dertleri Meşrutiyetse bunun için en çok Abdülhamid uğraşmıştır. Hatta kızı Ayşe Osmanoğlu'na bir gün kendisi şöyle demiştir: "Biliyorsunuz ki ilk Meşrutiyeti ben ilan etmiştim ve daima Meşrutiyet taraftarı olarak kaldım. Lakin biz Japonlar gibi mitlet-i vahide değiliz. Muhtelif unsurlardan müteşekkil olan imparatorluğumuzun yıkılma tehlikesi bizi çok korkutmuştu. Bu sebepten bir zaman için kaldırılmaya lüzum
görüldü. Kızım, millet bugün eskisi kadar cahil değildir. Oldukça terakki etmiştir. Mektepler açılmış, zabitler yetişmiş, meşrutiyeti idrak edecek hale gelmiştir. Gazeteler ne kadar aleyhimizde bulunurlarsa bulunsunlar, inşallah meşrutiyet idaresini yürütmek azm-ü kararındayım. Her türlü güçlüğe göğüs gereceğim."

 




Yayın Tarihi 2017
ISBN 6055014483
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 142
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 11 x 16.5 cm

Boğdurulan Şehzadeler

Şenol Tombaş

TURNA YAYINLARI

Nice insanların emelleri katledildi. Bu sadece şehzadeler için geçerli bir durum değildir. Kâh iftiraya kâh kıskançlığa kâh çekememezliğe kurban giden nice mazlumlar bu gök kubbenin altından geçip gittiler. Fakat gidenler evvel yol aldı; geride kalanlar da yetiştiler çok geçmeden gidenlere. Kardeş katli kadim bir olaydır; bu Habil'den, Kabil'e süre gelen bir acıdır. Hemen hemen tüm medeniyetlerde gözükmektedir. Osmanlı'ya gelince şehzade ayaklanmalarından dolayı çok can kaybı yaşandı. Üstelik devletin bekası da çoğu kez bu yüzden tehlikelere maruz kaldı. Bilindiği üzere hayat cennet değildi. İyi ve kötü birbirini tamamlayan büyük parçanın sadece görünen kısmıydı. Esasında insanlar kendilerini bilmek için geldiler hayata. Kimi iyi kimi kötü perdenin ötesinden izlediklerinde kendilerini, ya gurur duyarlar ya da utanırlar insanlığından, buradan bakınca ne mutlu iyilere...

 



Yayın Tarihi 2017
ISBN 6055014506
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 160
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 11 x 16.5 cm

Safiye Sultan'ın Muradı

Şenol Tombaş

TURNA YAYINLARI

Safiye Sultan kölelikten Valide Sultanlığa kadar yükselmiş nadide bir örnektir. Bu bahtiyarlık dünyada çok az insana nasip olmuştur. Hürrem Sultan'la başlayıp Nurbanu ile zirve yapan Kadınlar Saltanatı'nın en önemli isimlerinden biridir. Venedikli güzel, esasında gemi yolculuğuyla babasına kavuşmayı umut ederken Osmanlı askerlerinin eline geçer. Annesini bu sırada kaybeder. Hem valinin kızı hem de güzelliğiyle de dikkat çeken Safiye, sarayın haremine alınır. Bütün bu olanlara bir anlam veremeyen Safiye'ye, Nurbanu Sultan sahip çıkar. Onu oğlu Üçüncü Murad'a layık görür. Muradı olmadığı halde muradına kavuşan Safiye Sultan beklenmedik şekilde yükselir, hem aklı hem de gönül götüren güzelliğiyle engel tanımaz fakat onun bu başarılarını çekemeyen insanlar da vardır. Zira Safîye Sultan, sabrı ve saf duygularıyla olayların üstesinden gelmeye çalışır. Osmanlı'nın gücünün zirveye vardığı bu, hem güzel hem de gerilemenin de yavaş yavaş başladığı bir zamanda Safiye Sultan'ın işi zordur. "Padişah Safiye Sultan'ı sarayda istememiş ve gözyaşı sarayına göndermişti. Safiye Sultan başlangıçta eski sarayı kabullenememişti. Bu çok zoruna da gitmişti fakat günler geçtikçe yavaş yavaş iyileşen hasta gibi bu yeni yaşamını benimsemiş ve kabullenmişti."

 




Yayın Tarihi 2017
ISBN 6055014490
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 223
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 11 x 16.5 cm

Kanuni Sultan Süleyman

Şenol Tombaş

TURNA YAYINLARI

Kanuni Sultan Süleyman birçok açıdan şanslı bir padişahtı. O,tahta oturduğunda şehzade meseleleriyle uğraşmadı ve hedefleri için hızlı yol aldı. Osmanlı'yı en zirveye çıkarmayı başardı. Uzun hayatında cepheden cepheye koştu ve nice başarılar elde etti. Bununla birlikte dayanılmaz acılar ve sevinçler de yaşadı. Nihayetinde Zigetvar Kuşatması'nın sonlanmasından bir gün önce, 7 Eylül 1566 tarihinde hayatını kaybetti. Fakat o en çok konuşulan Osmanlı padişahı olarak tarihte yerini aldı. İnsanlar bir fotoğrafa baktığında tam olarak aynı şeyleri görmez; araya mesafe ve zaman girdiğinde gördüklerimiz daha da puslanır. Hakikatler elbet perdenin arkasındadır; o perde de ölümdür.




Yayın Tarihi 2017
ISBN 6055014490
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 223
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 11 x 16.5 cm

Yavuz Sultan Selim (Cep Boy)

Şenol Tombaş

TURNA YAYINLARI

"İki Türk hükümdarının gövde gösterişi yiğit olan yiğitlere yakışır. Nitekim kazanan sözünü söyler ve öyle de olmuştur. Mamafih sadece vakaya mezhepsel bakmamak gerekir, bu bakış açısı hem ayrışmayı körükler hem de fitneye neden olur. Nitekim işin mezhep tarafı birinci derecede islam Alimlerinin tartışması gereken hususlardır. Ötekileşerek değil de problem çözmeyi yeniden öğrendiğimiz gün bu mesele de hallolacaktır. Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasında yapılan Çaldıran Savaşı'nın tartışma konularından birisi de Şah ismail'in eşi Taçlı Begüm'ün Osmanlıların eline esir düşüp düşmediği meselesidir. Zira bu konu hem Osmanlı hem de Safevi tarihçileri tarafından utanç, cinsiyet, namus, psikolojik üstünlük gibi meselelerin gölgesinde bazı yalanlar uydurulmuştur. Osmanlı ve Safevi kaynaklarının karşılaştırmalı incelendiği zaman onun-kısa bir süre- Osmanlıların eline esir düştüğü; fakat hemen serbest kaldığı ve Şah İsmail'in yanına döndüğü ortaya çıkmaktadır. Şah İsmail döneminde sarayın en güçlü kişilerinden biri olan Taçlı Begüm'ün Şah İsmail'den sonra da ülke siyasinde etkileri olmuştur. İleriki zamanlar içersinde haremden çıkarılarak Şiraz'a sürgün edildiği belirtilmektedir. Ben de bu görüşe katılıyorum çünkü yiğitçe savaşan Osmanlı askeri ve hele Yavuz Sultan Selim, bu gibi aksi durumlara tenezzül etmez ve etmemiştir de..."

 




Yayın Tarihi 2013
ISBN 9754542165
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 160
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 12.5 x 19.5 cm

Bu Bahar Sonbahar

Şenol Tombaş

Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları

Şenol Tombaş öykü türüne yeni bir soluk aldırıyor, yeni bir şeyler söylüyor okuruna. Gelenekten beslenen modern anlatımıyla, toplumun her kesimini kucaklamayı başarıyor. Yazar kendine münhasır bir dil ve anlatımla -zihinsel oyunlarla- hayat gibi beklenmedik sürprizlerle karşılaştırıyor bizleri. Kitaptaki hikâyelerin kahramanları toplumun içinde gölge gibi yaşarlar. Bir derdi vardır hepsinin; insana kendini hatırlatmak. Düşle, gerçek arası bir kurgu, eminim ki, hiçbir büyülü atmosfer bu kadar okurunu kendine çekmeyecektir. Yazarın dediği gibi: “Hayat hikâyeden okunur!” Öyle ise “okumalı...”

“Zaman geçiyor, ilkokul son sınıfa gidiyorduk. O sene okula Emine isminde bir kız başlamıştı. Sarı saçlarında sanırsınız güneş erimiş, yüzünde hiçbir bakışın kirletemeyeceği masum bir güzellik vardı... Sabah erkenden okula gider, onun geldiği yollara doğru bakardım. Emine’yi görünce güneşin doğduğunu anlardım...”

 




Yayın Tarihi 2015
ISBN 6055014360
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 152
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 13.5 x 19.5 cm

Aynaya Yazılan Mektuplar

Şenol Tombaş

HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI


“Bu Bahar Sonbahar” öykü kitabı ile iyi bir çıkış yakalayan yazarın: “Aynaya Yazılan Mektuplar” eseriyle de başarısını zirveye taşıyacağı gözükmektedir. Gelenekten aldığı sırrı, çağın insanına ustalıkla anlatmakta bir hayli maharetli…
Öyle hikâyeler vardır ki “hikâye” değildir onlar, sonsuzluk aynasında durmadan yanan mektuplardır. Yazar, öykülerini öyle güzel bir üslupla anlatıyor ki; kedere, aşka, dostluğa, hülasa yaşama dair daha önce hiç fark edemediğimiz ayrıntıları ustalıkla iğnenin deliğinden geçirerek gönlümüze işliyor. Tombaş, öykü karakterlerini çok iyi tanıyor. Toplumun viranesinde yaşayan bu kahramanları, hemen sevgiyle kucaklarız. Asla mücadeleden yılmayan kitabın hikâye kahramanları, bir anda “kahramanımız” oluverir. Öyle dalarız ki bu atmosfere, aslında ne kadar da onlarla içi içe yaşadığımızı anlarız.
Yazarın dediği gibi: “Hayat, hikâyeden okunur!” O hâlde hazır mısınız; “Aynaya Yazılan Mektuplar” ı okumaya? Hayır, kendi yüzümüze tefekkür ederek bakmaya?
“Ah Gülina ah!.. Bir gün beni zorla hastaneye götürdüler. Bana ne dediler biliyor musun?
Senin gibi birisinin ‘olmadığını’ söylediler. Boğazını sıkıyordum o doktorların, elimden zor aldılar. Ama merak etme, dedim ki onlara:
—Sizin göremedikleriniz, yok olduğu anlamına mı geliyor? Geceleri güneş görünmüyorsa, artık yok mudur? Demek, siz sabahtan habersizsiniz! Sonra ne oldu biliyor musun?
Bana deli raporu yazdılar… İşte, ben o günden beri bu deli raporuyla geçiniyorum! Sana bu küçük ayrıntıları anlatmadığım için özür dilerim! Ama şimdi sen de benim gibi yerdesin, benim gibi yüzünde çizikler var. Şimdi beni daha iyi anladın değil mi? O yüzden seni yerden kaldırmadım. Ne bileyim, belki de bana daha yakın olmanı ve düşlerimin içine girmeni istedim. Kızmadın değil mi bana?”




Yayın Tarihi 2015
ISBN 6055014407
Baskı Sayısı 1. Baskı
Dil TÜRKÇE
Sayfa Sayısı 56
Cilt Tipi Karton Kapak
Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı
Boyut 13.5 x 19.5 cm

Kibirli Güneş

Şenol Tombaş

HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI


Masallar iyiliğin daima kötülüğe galip geldiği tılsımlı rüyalardır. Yoksa çocuklara iyiliği nasıl anlatırdık veyahut cennetin varlığına nasıl inandırırdık? İşte Yazar, iyilerin kazandığı bir dünyada -o güzel büyüleyici üslubuyla -bizi gezdirmekte! O hâlde okuyalım ve sevgimizi kelimelerden dokuyalım. “Eski zamanların birinde, tahtadan bir çay kaşığı varmış. Bir gün çay, kaşığa demiş ki: —Kaşık kardeş, benim içimi neden karıştırıp duruyorsun? Neden benim içimde bir girdap oluşturuyorsun? Bunu duyan bardak ise dayanamayıp çaya: —Ya sen benim içimi neden yakıyorsun? Çay, sıcacık nefesiyle feryatlar etmiş ve: —Ah ah ne ateşlerin üzerinde kaynadım, piştim! Zıplayıp semalara kaçmak istedim, fakat demliğin kapağını aşamadım, ben yanmışım, seni yakmam ondandır, demiş… Tahta kaşık onları dinledikten sonra: —Benim elimde mi sanıyorsunuz, sizin içinizi karıştırmayı? Ben ancak o şeker gibi eriyip sizin gönlünüzü tatlandırmak isterim, fakat güç kaşığı tutan elde, ne yaparsın?”

 

Her hakkı saklıdır | 2017 © Copyrigt | Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları | bilgi@halkedebiyatidergisiyayinlari.com